Mahlas : Lakab Eski Şairlerin Kullandığı İsimler Örnek Fuzul,
Sagopa : Mısırda Bir Piramit
Kajmer : O Piramitin Sırrını Çözen Bilim Adamı
Pesimist: Yarısı dolu olan bardağın nasıl yarıya indiğini, neden yarıya indiğini, neden her zaman dolu olmadığını, başkalarının bardaklarının neden ve nasıl daha dolu olduğunu, eninde sonunda bardağın tamamen boşalacağını düşünen kişi.
Melankolik: Kimi zaman kisiligin bi parcasi olarak nitelendirilen, bazen de icinden cikilmaz olan her seyin aci verdigi ruh hali
Kaf-Kef: Kaf Dağının Kaf'ı ve öLü Kefeninin Kef'i
Mira : Geceleri denizde YUNUS lara yol gösteren yıldızın adı
Kaf Kef : Sagopa Kajmer'in mahlası(Kaf Dağının arkasındaki cinin ismi)(rivayetlere göre)
Pers: Eski farsça,irana dair.
Şua:Işık
Hüda:Allah,tanrı
Tenkit:Eleştiri
Basiretsiz: Doğru ve yerinde düşünemeyen.
Hattat: Güzel ve süslü yazı yazmakta üstad kişi.
Hilkat: Yaradılış.
Çaçaron:Çok konuşan çenesi düşük geveze kimse
Feragat:Birşeyden kendi özgür iradesiyle vazgeçmek
Sürmenajürekli çalışan ve düşünen insanın beyin yorgunlugu
Yakani: Yakmakta olmak
Farazala kivarsayalım
Evliya-ı Rap: Rapin ermiş düşünürü
Kalendar:Takvim
Meşk: Öğrenmek
Fecir:Gün doğumu
Cembiye:Kama,bıçak
Suret:Yüz
Şaibe:Kusur
Revan:Giden kişi
Derya: Deniz
Spekülatif:Kurgusal
Stagflasyon:Artış
Rabbena:Allah,Tanrı
Kerime:Kız evlat
Kerte: Derece
Münzevi:Tek başınalık süren,insanlardan kaçan
Rayihaoşkoku
Şizofreni:Kişinin gerçekliklerle olan ilişkisinin azalmasına yol açan ruh hastalığı
Leyli:Kalıcı,daim
Umar:Çözüm,çare
Umur:Aldırış,düşünce
Firari:Kaçak
Umumi:Genel
Hususi:Bilinçli
İdami:İdam edilecek olan kişi,ölümünü bekleyen
Kerahet:İçki içme zamanı,alem vakti
Nükte:Güzel söz
Sahabeahipler,birine sahiplik eden kişi.köle sahibi
Liyakiyatayik,uygunluk (layik çoğulu)
Polijini:Çok eşlilik,birden fazla eşinin olması
Pir: Eski masallardaki akıllı,düşünce gücü yüksek olan ak sakallı yaşlı kimse
Tufan:Nuha peygamber zamanında dünyayı sular altında bırakan yağmur.uzun süren yağmur.
Bad-Trip: Kötü,buhran hali.
Keramet:Şaşkınlık verici,olağan üstü olay
Planet:İngilizcede gezegen manasına gelir.
Mubah:Günahı olmayan yapılması sakıncasız iş,oluş.
Şad:Mutlu
Big-bad trip:Çok bunalım trip
Tapon: Değersiz,önemsiz
Orostopolluk:Akıllıca düşünmek/argoda kalleş.
Sari: Diğerlerini etkileyebilen
Muhrip:Talan eden,yikan,yıkıcı,ezici.
Art:İngilizcede sanat manasına gelir.
Marazastalık,problem
Gaf:Yersiz davranış
Secereayık,hak
Nekre:Gülünç şeyler anlatan kimse.
Mars:Tavla da farklı galibiyet.
Fobia:Korku,fobi.
Bedevi:Göçebe
İfrit:Şeytan
Şad Olmak:Mutlu olmak
Muhrip:Talan eden
Tapon: Değersiz
mihir:Sevgi, şefkat
hudut:sınır
meczub:"çekilmiş, çekiciliğe kapılmış" kimse anlamında veliler hakkında kullanılan bir tasavvuf terimi. sürekli Rabbı ile meşgul bulunmaktan dolayı kendini idare edecek hale dönemeyen kişi...
teskin etmek:sakinleştirmek
âmâ: kör, görme engelli
ab-ı hayat:hayat verdiğine inanılan su, ölümsüzlük suyu
vesvas:Şeytan ve kötü yakınlarından yaldızcı,kışkırtanlar
hannas:Geri çekilerek veya büzülüp sinerek fırsat bulunca dönme adeti olan
def:kovmak
şems ile pervane :mevlana ve sadi nin eserlerinde sıkca bahsettiği ikili. mevlana, pervanenin ışığa olan muhabbetinden etkilenip bir çok hikayesinde bu olaydan bahsetmiştir. rivayete göre, pervane dedikleri bu ucan hasereler yaratıldıkları zaman allah u teala nın nurunu bir anlığına görmüşler. daha sonra gördükleri her ışıkta o nuru arayan bu canlılar, ışığın etrafında döne döne yanarak can verirlermiş.
zerk etmek :Enjekte etmek
cadü:farsça "cadu" dan gelen mazdaist ve zerdüşti tasarımlarda, besini kötülük olarak algılanan ve kötülük yapılarak büyütülen, ölüm sonrası cinvat köprüsü'nü geçen kötü ruhları karşılayan ve onları cehenneme götüren, kimlliklendirilmiş dişil ehrimen gücü.
2)doğaüstü güçleri bulunduğu kabul edilen ve bu güçleri çoğunlukla kötülük yapmakta kullanan, genellikle çirkin söylence kadını
ya herru ya merru :Ya kahramanca her şeyi göze al, yahut bu işe girişme!
halvet:tenha, tenhaya çekilme, yalnızlık ve yalnız kalma
ahu-ı felek:Feleğin güzelliği, başdöndürücülüğü
cenin:bebeğin, anne karnındaki hali
ağyar,ayar:yabancı
sadıkhane:sadık olana yaraşır biçimde
didar:yüz, çehre
abile:Derinin su toplaması sonucu oluşan kabarcık
nüşinrevan:iran'da 531 ile 579 yılları arasında hükümdarlık etmiş, adaletiyle ün salmış sasani şahı.
farazi:Gerçek olduğu kesin olmayan
maluma:açıklama, bilgi
hamd-ü sena :Allah'a hamd etmek
fıtrat:yaratılış, huy, tabiat
şems ile ay:İsminin anlamı Farsça’da "gökyüzünde parlayan ışık" demek olan Şems, 1247 yılında ortadan kayboldu, bir daha da geri dönmedi. Sevdiğini yitiren Celaleddin Rumi şiir yazmaya başladı. Otuz bin dizeyle Şems’e duyduğu sevgiyi anlattı...
Sonunda "kendi içinde bulduğu Şems, ay gibi ışık saçmaya" başladı. Celaleddin Rumi, sevgisiyle o kadar özdeşleşti ki, bazı şiirlerini Şems diye imzalar oldu.
terane:çok yinelendiğinden bıktırıcı bir durum alan söz..misal: "bu teraneleri çok işittik, gene o terane."
gark olmak :batmak
Beyaban:çöl
baran: yağmur
ahval:hal, vaziyet, durum
çeşm-i siyahım:kara gözlüm
taife:tayfa, ahali, kabile
ahd: yemin
beng-ü tütün:tütün bağımlılığı, tütün bağımlısı
masiva:bir şeyin dışında kalan diğer şeyler. Dünyevi işler..
rahiya:güzel koku
elzem:Gerekli, lazım
ankebut:Kur'an-ı Kerim'de bir sure
dessas:düzenbaz,hileci
zel celal:Allah'ın isimlerinden birisi
Levh-i mahfuz:kader defteri
vesselam :yeterartık,buraya kadar
hasım: Bir oyun, dava veya yarışta karşı taraf